Diğer taraftan MHP ve AK Parti’den oluşan Cumhur İttifakı kanadının söylemlerine baktığınız zaman Fethiye Halkı Muhammet Kökten’e oy vermeyerek kaybetti. Artık hükümetten Fethiye’ye hizmet gelmeyecek. Bunun en iyi örneği de seçim öncesi çok büyük bir sükse ile Fethiye Körfezi’ni temizlemek için gelen geminin sessiz sedasız Fethiye’den ayrılması oldu. İnşallah seçim öncesi Fethiye Devlet Hastanesi’nde hizmet vermeye başlayan anjiyo cihazı bozuldu diyerek geri almazlar. Karagedik Mahallesi’nde yer tahsisi yapılan Fethiye Devlet Hastanesi’nin ihalesinin yapılması ve inşaatının başlaması da bir başka bahara kaldı. Yeni bir adliye binası artık hayallerimizi bile süsleyemez. Dua edelimde bir zamanlar Dalaman’da yapılan gibi Adliye Binası depreme dayanıksız o yüzden Fethiye Adliye Binası’nı kapatıyoruz. Seydikemer’e taşıyoruz denmesin.
Önümüzdeki dönem hükümetten Fethiye’ye Mut Deresi üzerine bir iki köprü yapımı, birkaç okula bir iki ek derslik, hastaneye bir iki doktor tayini gibi hizmetler dışında pek bir hizmet beklemeyelim. Hiç boşuna söylenmeyin. Siz de oy verseydiniz. Seçim öncesi açık açık oy verin hizmet edelim diye adamlar söyledi. Oy yoksa hizmette yok. Şimdi biz yanalım kendi derdimize.
Seçimlerin bir diğer sonucuna göre Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verenler kazandı mı? Evet belediye başkanı Alim Karaca oldu. Ama emekli yine 10 bin lira maaş alıp 10 bin lira kira ödeyerek geçinmeye çalışıyor. Asgari ücretli 17 bin lira maaş alıp 10 bin lira kira ödeyerek iki, üç çocuğunu okutmaya çalışıyor. Ekmek hala 10TL, simit 12.5 TL, mazot 45TL’ye dayanmış halde. Eve ekmeği zor bulduğumuz şu dönemde sizce CHP seçimi kazandı mı? Bunu sadece Fethiye için değil tabi ki tüm Türkiye için söylüyorum. Sizce CHP seçimi kazandı mı?
Peki o zaman Ak Parti kazanmadı, MHP kazanmadı. İyi Parti kazanmadı. CHP’de belediye başkanlığını kazandı ama ona da tam kazandı diyemiyoruz. O zaman seçimi kim kazandı? Seçimi ekmeğin kaç para olduğunu bilmeyenler kazandı. Dolmuşa hayatları boyunca binmedikleri için dolmuş fiyatlarından haberi olmayanlar kazandı. Sizin maaşınızı hak etmek için çalıştığınızı umursamayıp size ekmek verdiğini düşünerek böbürlenenler kazandı. Siz evinizin önüne kümes yapsanız şikayet var diye yıkılırken şantiye alanı kuruyoruz diyerek şehir inşa edenler kazandı. Tahsisini alıp almadığı belli olmamasına rağmen gerekli işlemler yapıldı diyerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın burası caretta caretta alanıdır girilmez levhasının önüne şezlonglar koyup bar inşa edenler kazandı. Denizin içine demir barikatlar kurarak haremlik selamlık denize girmek için sahilleri işgal edenler kazandı. Belediyelere ait, okullara ait plajları bahaneler üreterek kendilerine almaya çalışanlar kazandı. Koruma bahanesi ile plajlara giriş ücreti alanlar kazandı.
Sizler de bu kazananlar listesini dilediğinizce çoğaltabilirsiniz. Ama kaybeden belli.
Önümüzde ki yazımızda makbuz olayını ele alacağız. Ücret alınmasına rağmen kesilmeyen makbuzlar konusuna değineceğiz. Sevgi dolu, huzurlu ve mutlu kalın…
02:00
02:00
News
Siyasi
Siyasi
Siyasi
Siyasi
Siyasi
Siyasi
SIYASI
